İNSANSI MAYMUNLAR VE CİNSELLİK

Genel

Kuyruksuz maymunlar (gibonlar dahil insansı maymunlar ve insanlar dahil insansılar), primatlar takımından bir üst aile olan Hominoidea üst ailesini oluştururlar. Bu aileye dahil olan yakın akrabalarımızın az veya çok iç içe geçmiş olan sosyal ve cinsel yaşam tarzlarını inceleyip anlarsak, insan olarak kendimizin de, varoluşumuzun başlangıcından günümüze kadar sosyal ve cinsel davranış ve yaşam tarzını daha iyi anlayabilir, kendimiz hakkında daha fazla bilgiye sahip olabiliriz.

Orta büyüklükteki gibonların ortak çizgiden ayrılmaları yaklaşık 35 milyon yıl önceye rastlar. Gen analizlerine göre orangutanların bu ortak çizgiden 14 milyon yıl önce, gorillerin ise 7.5 milyon yıl kadar önce  ayrıldıkları sanılmaktadır. Biz insanlar ise şempanze ve bonobolarla paylaştığımız Pan çizgisinden tahminen 6-7 milyon yıl önce ayrıldık.

Gibonlarla, orangutan, goril, şempanze, bonobo gibi büyük insansı maymunlar arasındaki farklar, oldukça fazladır. 

İnsansı maymunların kuyrukları yoktur. Yer değiştirmekte büyük önemi olan ön ayakları, arka ayaklarından daha uzundur. Çoğu vejeteryandır. Ancak, en yakın akrabalarımızdan şempanzelerin zaman zaman avlanıp et yedikleri de bilinmektedir. Tüm primatlar gibi, bu insansı maymunlar da toplumsal olma niteliklerine sahiptir. 

Orangutanlar  ki, Asya kıtasında batı Sumatra ile Borneo'da yaşarlar, ya tek başlarına ya da çift olarak gıda ararlar. Yetişkin erkekler hemen her zaman birbirlerinden kaçınmaya çalışırlar. Genellikle bir sosyal grup, anne orangutan ve onun yavrularından oluşur. Bazan da yetişkin dişiler ve / veya cinsel olgunluğa erişmemiş gençler geçici gruplar oluşturabilirler. Tüm bunlara rağmen, orangutanların birbirleri ile çakışabilen, ”genişletilmiş harem biçiminde” bir sosyal organizasyonlarının olması da ihtimal dahilindedir. Bu türün erkekleri, hemen hemen dişilerinin iki katı vücutlara sahiptir.

Afrika’nın insansı maymunlarınınsa oldukça net bir şekilde tanımlanmış sosyal grupları vardır.

Goriller, harem grupları kurarlar. Böylesi bir grubun ortalama 12 üyesi vardır. Grup, genellikle gümüş sırtlı tek bir yetişkin erkekle, az sayıda ’siyah sırtlı’ erkekten (genç erkekler), çok sayıda yetişkin dişiden ve henüz cinsel olgunluğa erişmemiş yavru gorillerden oluşur. Yalnız dolaşan gümüş sırtlı erkeklere de rastlanmaktadır. Gorillerde de erkekler, dişilerden hemen hemen iki kat büyüktür.

Şempanzelerde, ana sosyal birimin, içinde çok sayıda her iki cinsiyetten de bireyin bulunduğu,  40-80 üyeden ibaret bir toplum olduğu görülmektedir. Ancak, bu bireylerin hepsinin aynı zamanda bir yerde bulunmaları çok enderdir. Şempanzelerde kendilerine ait yaşam bölgesi duygusu güçlü olmasına karşın bölge sınırları çok net olarak belirlenmemiştir. Ancak, sınırların iki yanındaki gruplar arasında yaralanma hatta ölümlere varan çok şiddetli çatışmalar çıkabilmektedir. Şempanzelerde farklı cinsiyetler arasında beden büyüklüğü açısından büyük farklar yoktur.

Genel olarak, bir ya da birkaç erkeğin çok sayıda dişiyi dölleyip diğer erkeklere engel olduğu türlerde erkekler, vücutça  dişilerden büyük olurlar. Büyüklüğün de mertebesi, bir erkeğin en fazla kaç dişiyi dölleyebileceğine bağlıdır. Örneğin, harem grubunun reisi gümüş sırtlı erkek goril, sayıları 10 civarındaki dişi gorillerin bedenlerinin iki katı büyüklükte bir bedene sahipken, ancak iki, üç dişiyi dölleyebilen şempanzelerin erkekleri, dişilerin 1,10-1,15 katıdır. Yani, genel olarak, erkeklerin vücut büyüklüğü dişileri döllemek için ne şiddette bir fiziksel rekabet yaptıklarına bağlıdır. Diğer erkeklere karşı ne ölçüde güç gösterisi yapacaklar, kovalayacaklar ve gerekirse dövüşeceklerdir.  Gruptaki çok sayıda erkeğin birkaç dişiyi dölleyebildiği türlerde, şempanzelerde olduğu gibi, dişiler de çok eşlidir.

İlginç olan, erkekler arasındaki fiziksel rekabet azaldıkça,  onun yerini genellikle sperm rekabeti almakta olmasıdır. Bu da erkek bedenleri büyüdükçe testislerin küçülmesi, bedenler görece olarak küçüldükçe de testislerin orantılı olarak büyümesi anlamına gelmektedir.

Biyolojik açıdan, kendini yeniden üretme insansı maymunlarda insanınkine çok benzer. Tüm insansı maymunlarda dişi, yavrusuna yaklaşık 3 yıl gibi uzun bir süre bakar.

İnsansı maymunlardan şempanzeler ve bonobolar bize en yakın olanlardır. Bu nedenle, biz de, bu iki türün üzerinde daha fazla duracağız.

Bilindiği kadarıyla her iki türle de genlerimizin % 98 i aynıdır. Yani hem şempanzelerle hem de bonobolarla aynı derecede akrabayız. Bilim insanları, araştırmacılar şempanzeleri oldukça fazla incelemişlerdir. Bu çalışmaların geçmişimizi öğrenmek, kendimizi tanımak açısından önemli katkıları olmuştur. Ancak bonobolar (ya da pigme şempanzeler), şempanzelerle karıştırıldığı ve onların bir kolu sanıldığı için fazla araştırılmamıştır. Nihayet geçen yüzyılda bonoboların tamamen farklı bir tür olduğu anlaşılmış, onların daha fazla ve daha yakından incelenmesiyle, şempanzelerle taban tabana zıt sosyal ve cinsel özellikleri olduğu ortaya çıkmıştır, bu ise türümüze bakışımızda önemli değişikliklere yol açmıştır, ve açmaya devam ediyor.  Çünkü, denilebilir ki, kavgacı şempanze bir yanımızı bize gösterirken, barışçı bonobo da diğer yanımıza işaret ediyor. Tekrarlayalım her iki türle de aynı derecede akrabayız.

Şempanzeler Ve Bonobolar

Yaşam Alanları

Şempanzelerin doğal yaşam alanları kısmen nemli ormanlar kısmen seyrek ağaçlı arazi ve savanlardır. Oysa bonobolar, ataları gibi (ortak atamız) nemli ormanlarda yaşamaya devam etmiş ve bu bölgeleri hiç terketmemişlerdir. Bu yüzden de bonoboların bu üç türün, yani şempanze, bonobo ve insanın ortak atasına en fazla benzeyebileceği ileri sürülmektedir. Buradan kalkarak da, insanın belki de bonobolarla, şempanzelerle olduğundan daha yakın akraba oldukları düşünülebilmektedir. Günümüzde bonobolar, sadece Kongo’daki bazı yağmur ormanlarında yaşamaktadırlar.

Fiziksel Özellikler (Dış görünüşleri)

Bu iki yakın akrabamız fizik olarak birbirlerine benzeseler de dikkatlice bakıldığında aralarındaki farklar kolayca göze çarpar.

Şempanzeler biraz daha uzun boylu olsalar da her iki maymun türünün boyları arasında çok büyük bir fark yoktur.  Yine her iki türün yüzlerindeki, diş yapılarındaki, vücut oranlarındaki farklılıklar belirgindir.

Şempanzelerin daha sportif bir vücut yapıları vardır. Daha büyük başları, daha kalın boyunları ve geniş omuzları vardır. Yüzleri pembeden kahverengiye  ya da siyaha doğru değişen bir renkte olup ilerleyen yaşla daha koyu bir renk alır. Kulakları büyük ve dışa doğru çıkıktır. Burun delikleri küçüktür. Bütün dişleri, hem insan dişinden hem de insan dişinden de büyük olan  bonobo dişinden büyüktür. Bonobolar ise şempanzelere kıyasla narin bir vücut yapısına sahiptirler, omuzları dar, boyunları ince, başları daha küçüktür. Yüzü şempanzeninkinden daha yassı ve açık olup siyahtır. Dudakları pembedir. Burun delikleri geniştir. Yüksek alnı, ortadan ayrılmış izlenimini veren uzunca saçları vardır. Kulakları küçüktür. Dişilerinin diğer maymunlarla kıyaslandığında belirgin memeleri vardır. Ayakları daha uzundur ve dik olarak durduklarında ya da yürüdüklerinde vücutları şempanzeye göre daha düzdür. Dişleri insan dişlerinden büyüktür ama şempanzeninkilerden küçüktür. Yani şempanzeyle karşılaştırıldığında, dış görünüşleri açısından insana daha çok benzerler.  Her iki türünde cinsel organlarının olduğu bölgede pembe şişkinlikler vardır ve dişinin döllenmeye elverişli olduğu zamanlar, bu şişkinlikler daha da artarlar.

Cinsellik

Her iki türde de dişiler, grup içinde birden çok sayıda erkekle çiftleşirler. Tabii erkekler de çok sayıda dişi ile. Yani, yakın akrabalarımız şempanzelerin ve bonoboların çok eşli bir cinsel yaşamı vardır. Çok erkekli gruplarda yaşayan şempanze ve bonoboların erkekleri, dişilerinden sadece biraz büyüktür, erkekler arası cinsel rekabette kas gücünden çok sperm sayısının çokluğu rol oynar. Bu nedenle olacak, her iki türün de erkeklerinin cinsel rekabet açısıdan iyi bir donanımları vardır: büyük testisler.  Çok eşli dişinin, testisleri daha büyük dolayısıyla spermleri daha bol olan erkek tarafından döllenme olasılığı doğaldır ki daha fazladır. ”Bu, erkeklerin bahislerini muhtemel sadakatsizliğe karşı oynadıkları anlamına gelir. Aynı doğurgan dönemde partnerlerinin bir başka sevgilisi-çok fazla değil, bir ya da iki- olmasına karşılık, sperm seviyesinde savunma yapmak üzere evrilmişlerdir.”  Lucy’nin Mirası, sah 178, Allison Jolly.

Dişi şempanzeler kısmen, dişi bonobolar ise hemen her zaman, üreme amaçlı olmayan, yani kızışma dönemlerinin dışında da cinsel ilişkide bulunabilirler.

Şempanzeler

Erkek Toplumu

Şempanzelerde cinsel olgunluğa erişen yavrulardan sadece dişi olanlar grubu terk eder ve kendilerine katılacak yeni bir grup ararlar. Bu nedenle aynı gruba mensup şempanze erkekleri, hemen her zaman akrabadırlar. Bu, hepsi birbiriyle akraba olan grup içindeki erkekler arasında, kuvvetli bir dostluk, dayanışma ve işbirliği vardır. Avcı ve et yiyici olup birlikte avlanır, av etini birlikte yerler. Erkekler arasında, dostluklar, karşılıklı çıkarlara dayalı ittifaklar, avlanmada, erki ele geçirmede, yabancı ve yalnız erkeklere saldırıda  vb güçlü bir işbirliği vardır. Bu da grup içinde çeşitli entrikalar ve politikalar olduğu anlamına gelmektedir.

Şempanze erkeklerinin oldukça saldırgan, kavgacı, erkçi, yaralama ve öldürmeye eğilimli olduklarını, türdaşlarını dahi öldürebildiklerini, yalnız başına olan dişileri cinsel ilişkiye zorlayabildiklerini, dişilere özellikle yalnız dişilere birkaç erkek biraraya gelerek şiddet uygulayabildiklerini biliyoruz. Yine, bu erkeklerden birisinin lider konumunda ve dominant olduğunu, ilk elde gruptaki dişilerle onun çiftleşebildiğini, ancak grubun diğer erkeklerinin de fırsat bulduklarında grubun dişileriyle çiftleştiklerini de biliyoruz.

Erkek şempanzelerin, çiftleşmeden önce dişiyle av etini, hatta yaprak dallarını paylaştığı da görülmüştür. Kızışma dönemindeki dişi şempanzenin kendisini besleyen erkekle çiftleşme olasılığı elbette ki daha fazladır. Avlanmanın bir nedeni de kızışma halindeki dişileri etle beslemektir.

Dişi Şempanzeler




Şempanzelerin dişileri ise, bu çok sayıda cinsel aktif erkeğin bulunduğu grubun bölgesinde, kendilerine ait ama küçük bölgelerde, yalnız başlarına, varsa yavrularıyla birlikte yaşarlar. Yalnız yaşamalarında, güçlü vücut yapıları nedeniyle avcı hayvanların saldırısına uğramaları ihtimalinin çok az olması nedeniyle korunmaya ihtiyaç duymamalarının ve hemen hemen sadece olgun meyvalarla beslendiklerinden, yani fazla bir gıda alternatifleri olmadığından daha geniş besin toplama alanlarına ihtiyaç duymalarının rol oynadığı sanılmaktadır. Erkekler arasındaki güçlü sosyal bağlara karşın, dişiler arasında  -ender olarak yiyecek toplamak için birkaç dişi bir araya gelse bile- böylesi kuvvetli sosyal bağlar yoktur.



Ama yine de, yalnız bir dişi, bir erkeğin saldırısına maruz kaldığında, yakınlarda bunun farkına varan dişiler varsa hep birlikte saldırıya maruz kalan dişiyi koruyup kurtardıkları görülmüştür. Ancak erkekler arasındaki işbirliğine benzer tipte güçlü bir işbirliği dişilerde yoktur. Şempanzelerde cinsel olgunluğa erişen dişiler grubu terk ettiklerinden zaten dişiler arasında akrabalıktan dolayı bir yakınlık da yoktur.  Yeni bir gruba katılacak dişi şempanze o grubun bölgesi içinde kendisi için bir alan edinmek durumunda olup bunu sağlayabilmek için yerleşik dişi şempanzelerle rekabete girişebilir.

Şempanzelerde  Şiddet

Şempanzelerin bu şiddete eğilimlerinden dolayı, grup içinde kavga ve gürültü ve yaralama olayları oldukça olağandır. Farklı grupların erkeklerinin birbirlerine düşmanlığı ise çarpıcıdır. Komşu grubun tüm erkeklerinin ortadan kaldırılıp, dişilerinin galip gruba dahil edildiği durumlara rastlanmıştır.

Eh, tüm bunlara bakarak kah şiddet (özellikle erkek şiddeti) açısından, kah entrika, erkin gücüne önem verme, ittifaklar, işbirliği ve politika açısından şempanzelerle benzerliğimiz olduğu söylenebilir, bu, doğrudur da. Ancak, bu arada, özellikle de türümüzde görülen sık sık şiddete başvurma, eziyet, işkence, kıyıcılık, öldürme, katliamlar, savaşlar vb nin doğal olduğu -çünkü bunlar, yakın akrabamız şempanzelerde de vardır-  savı ileri sürülebilir ve buradan yola çıkarak da şiddet, öldürme, katliam ve savaşlara vb karşı mücadele etme gayretimiz boşa çıkartılmaya çalışılabilir.

Evet ama, bir de, en azından aynı derecede yakın akrabalarımız barışçı bonobolar var.

 Bonobolar


Daha önce de belirttiğimiz gibi, bonobolar oldukça geç keşfedildiler. Bu yüzden, bu, şiddete başvurmadan yaşayabilen akrabalarımız ancak son zamanlarda daha fazla araştırma konusu olabildiler.

Bonobolar Ve Cinsellik

Bir bonobo grubuna şöyle dışarıdan, yüzeysel olarak baktığımızda ne görürüz ? Cinsiyet ve yaş farkı gözetmeksizin, her türlü pozisyonda sık sık cinsel ilişkide bulunan bonobolar… Yani, bu türde, dişilerle erkekler arasındaki seks kadar, dişilerle dişiler, erkeklerle erkekler, yetişkinlerle yavrular arasındaki cinsel ilişkiler ve mastürbasyon da olağandır. Tıpkı insanlarda olduğu gibi her pozisyonda seks yapabilirler. Dişinin anatomisi uygun olduğundan ve ayrıca dişilerin de tercihlerinden dolayı, yüz yüze cinsel ilişki çok olağandır. Bonoboların dişileri –insanın dişisi gibi- sadece birkaç gün süren kızışma dönemi (döllenmeye en uygun dönem) içinde değil, hemen her zaman cinsel ilişkide bulunabilirler. Doğada cinsellik, ilk çıktığında yalnızca gen alışverişini sağlıyordu. Daha sonra dişi ve erkek cinsiyetlerinin ortaya çıkmasıyla, cinsel birleşme yoluyla gen alışverişi ortaya çıktı. Bu açıdan, cinsel ilişkinin esas amacının ”gen alışverişi ile üreme olduğu” nu söylüyoruz. Bunu böyle söylüyoruz ama, şunu da göz ardı edemeyiz. Birçok memeli türünde üreme amaçlı  olmayan cinsel ilişkiler gözlemlenmiştir.


Tekrar bonobolara dönersek, bonobolarda cinselliğin, üremeden ayrı olarak, gruba damgasını vuran sosyal bir olgu olduğunu, sosyal bir işlevi olduğunu saptarız.

Cinsellik, yalnızca kendini yeniden üretmek için değil, gerginliklerin giderilmesinde, kavgaların önlenmesinde, anne yavrusunu avuturken, birbirlerini teselli etmek için, selamlaşmak amacıyla, dostluk göstermek amacıyla vb vb uygulanır. Bu seks topluluğunda, sadece, bir istisna olarak, anne ile erkek çocukları arasında cinsel ilişki olmaz. Şempanzelerin aksine huzurlu, sakin gruplar oluşturur bonobolar. Komşu bonobo gruplarıyla bile olası çatışmaları seks yaparak engellerler. Ender olarak kavga çıksa bile, cinsellik yoluyla sonu kötüye varmadan uzlaşma sağlarlar. Bonobolarda cinsellik, sosyal yaşamla tamamen iç içedir. Cinsellikte rekabet değil, esas olarak paylaşma rol oynar.

Bonobolar-Dişi Grupları Ve Dişi İşbirliği

Bonobo grupları, dişi gruplarıdır. Yani, şempanzelerin aksine, dominant olanlar grubun erkekleri değil, dişileridir. Hem de bu, erkekler, birbirleriyle yakın akraba oldukları halde böyledir. Dişilerin bu durumu, dişi dayanışması ve işbirliği ile açıklanmaktadır. Dişilerin arasında tımar, cinsellik vb sıkı bir dayanışma ve işbirliği vardır. Yiyecekler karşısında dişi dayanışması -erkeklere karşı-açıkça gözlemlenmiştir. Grup üyeleri arasında hiyerarşi vardır. En tepede genç olmayan, sağlıklı, tecrübeli bir dişi vardır. Dişi hiyerarşisinde yaş, tam anlamıyla belirleyici olmasa da önemli bir etkendir. Dişiler ormanda bir arada dolaşırlar. Şempanzelerden daha büyük grupları vardır. Yavruların hiyerarşideki yerleri, annelerinin mevkilerine bağlıdır.

Ergen Dişiler Gruptan Ayrılır

Bonobo topluluklarında genç dişiler cinsel olgunluğa eriştiklerinde gruptan ayrılırlar ve kendilerine başka bir grup ararlar. Grup içindeki dişiler hiçbir zaman birbirleriyle yakın akraba değillerdir. Doğdukları gruplardan –cinsel açıdan aktif döneme geldiklerinde- ayrılan genç dişiler, başka bir gruba katılmak için, o grubun dişileriyle rekabete girişmeyip dayanışma arayışına girerler, o grubun yerleşik bir dişisi ile dostluk kurmaya çalışır, onu tımar edip onunla seks yapar ve gruba katılırlar. Bu, ayrıca grupta kabul görüp yer edinmelerine de yardımcı olur.

Bonobo Dişileri

Bonobo grupları dişiler tarafından yönlendirilir.

Dişilerin cinsel organlarında dudaklara ve klitorise karşılık olan kocaman pembe kabartılar vardır. Bunlar, dişinin yumurtlama döneminde biraz artsa bile her zaman kabarıktırlar. Bu açıdan dişinin ne zaman döllenmeye uygun olduğu anlaşılmaz. Bonobo dişileri çok kısa bir zaman dışında her zaman cinsel ilişkide bulunabilirler. Bu ilişkilerin önemli bir bölümü, üreme amacıyla değil, sosyal ilişkileri geliştirmek, sorunları gidermek içindir, toplumun huzur ve mutluluğu içindir.

Dişilerin birbirleriyle cinsel ilişkilerinde attıkları çığlıklardan ve sık sık mastürbasyon yapmalarından ötürü, dişi orgazmının sadece insanlarda değil, bonobolarda da olduğu anlaşılmıştır.

Her ne kadar, genç olmak sağlıklı ve güzel olmak anlamına gelirse de, bonobo erkekleri, çiftleşmek için  daha yaşlı dişileri tercih ederler.

 Bonobo Erkekleri

Erkekler, hiçbir zaman gruptan ve grup içinde de annelerinden ayrılmazlar. Annelerinin gruptaki statüsü, onların da gruptaki erkekler arasındaki statülerini belirler ve onlar, bu anne statüsünden yararlanırlar. Bu açıdan da, şempanze erkeklerinin aksine bonobo erkeklerinin, birbirleriyle kavgaya girişmeleri gerekmediği gibi, birbirleriyle ittifak kurmaları, işbirliği yapmaları da gerekmez. Statüleri yüksek olan dişilerin oğullarının iyi yiyecek ve çok sayıda dişi ile çiftleşme şansı ve dolayısıyla annesinin de genlerini gelecek kuşaklara aktarma olasılığı daha fazladır.

Her fırsatta seks yapılabildiği için erkekler, dişi ile çiftleşmek için birbirleriyle kavga etmezler. Buna gerek yoktur. Çiftleşmeden önce dişiye yiyecek ikram etmeleri olağandır. Bonobo erkekleri üremek için fiziksel olarak rekabet etmezler ama, sperm rekabeti açısından en önde gelen insansı maymunlardır. Yani, büyük testisli şempanzelerden daha büyük testisleri (dolayısıyla bol miktarda spermleri) vardır. Genel olarak, dişileri çok eşli olan türlerde erkekler, sahip oldukları sperm sayısının çokluğu  oranında kendilerini yeniden üretme şansına da sahiptirler ve diyebiliriz ki, insansı maymunlarda, dişileri çok eşli olan bir türün dişilerinin ortalama partner sayısı arttıkça o türün erkeklerinin de bu sayı ile orantılı olarak testisleri büyür.