Mantarların adlandırılması üzerine

Genelde mantarlar her ülke/yöre ve geleneklere göre adlandırılmıştır. Ancak bilimsel anlamda “mikoloji” kurallarına göre ve “Latince” olarak da adlandırılırlar. Bu zorunludur, çünkü uluslarası ve bilim nezdinde bir anlaşmaya/anlaşılmaya gerek vardır.

Bu konuda sitemiz menüsünde yer alan “Sınıflandırma/Mantarlar için” bölümünü tekrar aşağıda gösteriyoruz.

Mantarların Sınıflandırılması:Mantarların Sınıflandırılması:

Son zamanlarda mantarlar alemini doğal bir sisteme oturtabilmek amacıyla çeşitli öneriler yapılmıştır. Önerilen sistemler büyük ölçüde benzerlikler taşımakla birlikte, oldukça belirgin farklılıklar da bulunmaktadır.

Bu önerilerden bir tanesini, genel bir fikir vermesi açısından, büyük mantarların söz konusu edildiği bu sitede, fazla detay olacağı için, bazı çıkartmalarla birlikte, aşağıda aktarıyoruz. Öneri 1983 yılında yapılmış olup bazı ufak eklemelerle degiştirilmiştir

Grup isimleri İsveçcedir. Türkiye'de bu şekilde çalısmalar olmadığından Türkçe karşılıklar bulunmamaktadır. Bir anlamda fikir versin diye, bizim tarafimızdan konulan Türkçe karşılıklar, aynı zamanda bu konuda atılacak adımlar için bir öneri niteliği de taşımaktadır. Bilinen karşılıklar (isimler) var ise bildirilmesini bekliyoruz.

Not: Bilimsel sınıflandırmalarda kademeler latince son eklerle belirlenmektedir.
Örneğin: sınıf = ...cetes, takım = ...ales, familya(aile) = ...aceae, cins=…eae ve tür=…inae yi belirtir.

Bir mantar türü isimlendirilirken uluslararası kurala uyulmak zorunluğu vardır. Kural ise şöyledir: İsim iki kelimeden oluşur. Birinci kelime cinsi belirler ve, dünyanın her yanında bir örnekliği sağlamak amacıyla, Latince olmak zorundadır. İkinci kelime ise türün özelliklerini belirtir.

Familyalardan sonra cins gelmektedir. Bunun için ise herhangibir ek verilmemiştir. Daha ileri gidilirse bölüm ve en alt basamak Örneğin: Bizim acılı mantar adını verdiğimiz mantarın latince (bilimsel) adı "Lactarius piperatus"dır. Burada Lactarius, cins adıdır ve kırılgan saplı ve sütlü, lamelli mantarları tanımlamaktadır. Piperatus ise türün özelliğini belirtmektedir, yani: biberli.

Grup tanımlamasının ise herhangibir bilimsel karşılığı bulunmamaktadır. Sadece şu veya bu şekilde ortak özellikleri olan bireyleri kapsayan bir tanımlamadır. Bu nedenle grup, bazan bir tek cinsi kapsadığı gibi,

örneğin:RISKOR grubu = Lactarius cinsi,

bir kaç cinsi de kapsayabilmektedir,

örneğin: SOPPAR grubu = Boletus cinsi + Sullius cinsi + vb

 

Bu siteyi yaptığımız İsveç’te böyle olduğu gibi bildiğimiz kadarıyla İngiltere’de ve Fransa’da da böyledir. Hatta öyle ki Latin kökenli Fransızca da nerede ise Fransızca ve Latince adlar örtüşür gibi olsa da mantar adları kendi dillerinde Latince olarak değil Fransızca olarak yazılırlar.

Ülkemizdeki duruma gelince, bizde Mantar (=Fungi) konusu bilimsel olarak işlenmemiş olduğundan söz konusu olan yörelere bağlı olarak halkın verdiği adlar vardır. Ne var ki çok geniş ve çok kültürlü bir coğrafyada, tarih boyunca çok çeşitli halklar yerleşmiş ve kendi deyimlerini, yöre adlarını, bitki ve doğaya ilşkin adlandırmalarını yapmışlar ve bu güne getirmişlerdir.

Bu meyanda pek çok mantarın yörelere bağlı olarak değişik adları bulunmaktadır, hatta aynı yörede dahi  aynı mantarın birden fazla adı da bulunur. Bu çok doğaldır, çünkü kültürler o yörelerde çoğu kez içiçe geçmiştir.

Bu gerçek sadece kendini mantar adlarında değil başka pek çok alanda da gösterir. Örneğin benim doğduğum köyün adı ”CİVRA” idi. (Onu da eski nüfus cüzdanımda hala bir acı anı olarak saklıyorum.) Ancak bir rastlantı sonucu bu adın değişmiş/değiştirilmiş olduğunu öğrendim.  Elbette nedenini de bilemiyorum (?). Ne kazanıldı  onu da bilemiyorum. Bilindiği gibi insanların hangi adı alacağı/alabileceği de devir ve zamana göre üst kademelerde saptanıyor, saptanabiliyor.

Tekrar mantar adları konusuna döner isek, belirttiğimiz gibi, mantar konusu bilimsel olarak etkili yada yetkili çevrelerce işlenmemiş olduğundan -Büyük bir ŞANS (!)- yöresel mantar adları hala geçerliliğini koruyabiliyor. Ama bu seferde bazı aklı evveler ortaya çıkıp ”Mantarlar ancak Latince adları ile anılmalı ve tanınmalıdırlar” gibi akla ziyan görüşler öne sürmektedirler. Hani meşhurdur, bilinir: Neresini düzelteceğimizi bilemiyoruz.
Birincisi, hangi ülkeyi baz alıp bunu söyleyebiliyorlar?
İkincisi, Türkiye halklarının dillerine kıran mı girdi de Latince’nin yardımına ihtiyaç duyuyoruz. Üçüncüsü, yukarıda da belirttiğimiz gibi o adlar halkların geçmiş ve bu günkü kültürleriyle hercümerçtirler, bu bağlantıyı kopararak ne yapılmak isteniyor?
Dördüncüsü, Latince adlar bir bilimsel/uluslararası gereksinmenin/zorunluluğun sonucu olarak vardır ve gereklidirler;  ancak dilimizi bile tam olarak sindirip geliştiremediğimiz bir noktada Latince eğitime mi başlatacağız halkı.
Mantar konusu, sitemizde çok açık olarak vurgulandığı gibi, kırsal kesimin yaşamındadır; sözde okumuş, entellektüellerin yaşamında ise sadece bir hobi olarak ve sadece son zamanlarda gelişme/geliştirilme aşamasındadır. Çok açıktır ki mantar konusu bu dar ve kapalı çevrenin kıskacına sokulamayacak kadar da onların dışındadır. Bu nedenle ”Çekin ellerinizi!” dersek yanlış yapmış olmayız.
Beşinci ve sonuncusu ise, bu kafası karışıklara seslenmek gerekiyor. İlla bir iş yapmış olmak istiyorsanız, oturun, uğraşın mantarların adlandırılmaları konusunda kafa yorun, emek sarfedin ve yukarıda belirttiğimiz eksiklikleri giderin ki en azından işe yarar bir iş yapmış olursunuz. En azından ZARAR VERMEMİŞ olursunuz.

Tüm bu yazdıklarımız, bu sitenin oluşturulması sırasında sahip olduğumuz ana görüşümüzü bir kez daha vurgulamaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Biz, yine belirttiğimiz gibi, bu konuda elimizden geldiğince dikkatlere sunulmak üzere önerilerimizi geliştirdik ve sitede vurguladık. Pek bir ses çıkmadı. Ama bilindiği gibi bu site 2001 yılında hazırlandı ve biz artık yetmişli (70) yaşları deviriyoruz. İyi niyetli GENÇ MANTAR DOSTLARI artık görev sizlerindir.
DOSTÇA selamlar…